Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) ve Aras Kargo arasındaki toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Toplam 51 ilde, 880 şubede, 51 aktarma merkezinde örgütleme çalışması yapan TÜMTİS, işçilerin sendikayı sahiplenmesi sonucunda büyük kazanımlar elde etti. Sendikanın hedefi, şirketlerin işçi, yemek ve fazla mesai ücretleri üzerinden rekabete girmelerini önlemek. Aras Kargo işçileri tüm bu süreci İmdat Freni için anlattı.
Aras Kargo ile masaya oturmalarının 5 yıl sürdüğüne dikkat çeken işçiler mücadelelerinin kargo işçisi sendikalı olamaz algısını kırdığını belirtti.
“Aras Kargo 1000 kişilik fabrika değil, 800 tane farklı noktanın bulunduğu bir yer. Sendika bu işin bize kolay olmayacağını, uzun yıllar süreceğini belirtti. Biz yıllardır sürünüyoruz, işveren bizi kendi boyunduruğu altında eziyor, buna son vermek istiyoruz. Ama uzun sürecekti; bunun kanunu, yasası var. Müdürler, yöneticiler, işverenin adamları var. Ama biz birbirimizle kenetlenerek bu işi başardık”
“Dünyadaki tedarik zincirini çeviren, sanayinin ham maddesini ileten, aynı zamanda da bir çocuğun oyuncağını dağıtanlar kargo işçileridir.”
“Eskiden nasıl çöp kamyonları toplanmadığı zaman hayat duruyorsa, ulaşım engelleniyorsa; biz kamyonları oynatmazsak hiçbir şey bir yerden bir yere gitmez. Gerçekten burada da öyle. Dünyadaki tedarik zincirini çeviren, sanayinin ham maddesini ileten, aynı zamanda da bir çocuğun oyuncağını dağıtanlar kargo işçileridir. Bu durum aynı zamanda örgütlenmeyi de zorlaştıran bir sisteme sebep oluyor. Biz örgütlenmeye başladığımız zaman herkes ‘Kargo şirketlerinde örgütlenme olmaz. Çünkü çok dağınık’ diyordu. ‘Yapamazsınız! Beceremezsiniz.! Bunlar Türkiye devi!’ diye söylüyorlardı. İşçi arkadaşlar ‘Sendika olmaz. Biz hamalız, hamalın sendikası mı olur?’ diyorlardı. UPS ve DHL örneklerini gördükçe umutlandık. UPS ve DHL’deki işçi arkadaşlarımız da bu süreci anlatarak bizi yüreklendirdiler. UPS ve DHL işçileri de bu sürece katıldılar. Sadece para için değil, işverene karşı işçilerin söyleyecek sözü olmasının tek yolu sendikadır. Ne siyasi parti, ne yöre derneği! Yasa ve kanun sendikaya yetki vermiş. İşçinin işçinin ağzından duyması çok başka. Aras Kargo işçileri artık 9-6 çalışıyor. Fazlasını çalışırsa da mesai alıyor. ‘Yoruluyorum ama para kazanıyorum.’ diyoruz
“Aras Kargo, Türk Telekom’dan sonra örgütlenebilmiş en dağınık iş yeridir.”
“UPS ve DHL deneyiminden sonra kargo işçilerinin kafasında bir ışık yandı ve kargo şirketlerinde sendikal örgütlülüğün olabileceğini düşündük. Aras Kargo’da sadece masaya oturmak bile 5 sene sürdü. Çoğunluğu yakalamak ise 2 yıl sürdü. İşveren yetkiye, çoğunluğa itiraz etti. 15 Temmuz’dan sonra 2-3 kere hâkim değişti. Örgütlülüğü bu süreçte devam ettirmek çok zordu. Patronun aynı zamanda dedikoduları oluyordu; ‘Sendika sizi sattı, geçmişte de sizi satmıştı” diyordu. Mahkeme sürecini biz de izledik. Örgütlendiğimizi üst kademeye asla duyurmadık. Patron, şüphelendiği sendikalı arkadaşlarımızı işten attı ama işçi arkadaşlarımız bunu asla açık etmedi. Çoğunluk belgesi gelince patron müdürleri toplamış ve ‘Hiç mi adamınız yok, siz bunu nasıl duyamazsınız?’ diye müdürlere kızmış. Aras Kargo, Türk Telekom’dan sonra örgütlenebilmiş en dağınık iş yeridir. Aras Kargo’nun 28 tane aktarma merkezi 880 tane şubesi var. Her gün bir yerde işçi arkadaşımızla görüşsek 880 gün sürer. Bizim olmadığımız yerde Aras Kargo işçisini UPS işçisi örgütledi. 51 ilde örgütlüyüz. Artvin’de 3 üyemiz var.
‘DHL, UPS ve Aras Kargo başka nakliye şirketlerinin de mallarını taşıyor. Ne kadar ucuza taşırsa o kadar çok paket alıyor. Şirketler birbiri ile rekabeti işçi üzerinden yapıyorlar. Bütün kargo şirketlerini örgütleyerek emek üzerinden rekabet yapılmamasını, hizmet üzerinden rekabet yapılmasını hedefliyoruz. Kim daha az mesai verirse, kim daha az yemek parası verirse müşteriyi o kapıyor. Bütün nakliye işçileri el ele vererek bu düzeni ortadan kaldıracağız”
İsmini vermek istemeyen bir diğer Aras Kargo işçisi sendikaya üye olduktan sonra işçilerin arasında kenetlenmenin başladığını anlattı
“Ben işe başladığım zaman bize, 8:30 gibi işe başlayacağımızı söylediler. Ama resmi olarak 8.30 görünmesine rağmen çalışmaya hep 8:00’de başlıyorduk. Akşam çıkışlarımız hiç belli olmuyordu. Normal şartlarda sabit mesai veriyorlardı. Ama işe yeni başlamışsın, geldiğinde zaten bir düzen var. Çalışmaya, ekmek kazanmaya gelmişsin. Bu durumda mecburen o ortama ayak uyduruyorsun, sen de 8’de başlıyorsun ya da ‘Bu benim işime gelmez’ diyecek, çıkıp gideceksin. Ama çalışıyorsun bir şekilde, mecbur kalıyorsun. Başlangıçta sabit mesai var diyerek, paydos saatinin de 19:00 olduğunu söylemişlerdi. Asıl paydos saati ise 18:00’di. Akşamları ister 20:00’ye ister 21:00’e kadar çalış her güne 1 saat mesai verirlerdi. Hep 19:00’da çıkmış gibi sayılırdık. Mesela sendika öncesinde her gün farklı bir acenteye, farklı bir şubeye gönderirlerdi. Sabit bir yerdesin, düzenini oturtturmuşsun çalışıyorsun ama itirazlara rağmen sürekli başka yere göndermek istiyorlar”
“Sendikadan önce dağınık bir görüntü vardı işçiler arasında, kimse kimseye karışmıyordu. Uzun süren mesailere itiraz edecek olsan, yalnız kalıyordum. Ya da bir haksızlık yapılıyordu, mesela, ‘Bu adamı yetkili yapmışsınız ama bu adam diğer çalışanları ezmeye çalışıyor, küfürlü konuşuyor. Buna hakkı yok.’ diyorduk. Yine yalnız kalıyorduk. Ama sendikadan sonra kenetlenme oldu. Böyle bir konu olduğunda arkadaşlar da destek oluyor, bu davranışlara karşı çıkıyorlar.
“Senin sendikalı olduğunu duyduk, sendikadan çıkacaksın yoksa seni işten atarız”
“Aras Kargo’da eskiden doğru düzgün yemek ücreti yoktu. Hala da yeterli değil tabi ama şu an başlangıç aşamasında olduğumuzdan, 15TL’lik günlük yemek ücretini kabul ettik. Bu konularda adım adım gidilecek. Mesela UPS’te yemek ücreti 21TL’ydi, şimdi daha da zamlandı. Elbette daha iyi olmalı, bizce de yeterli değil ama zamanla bu da iyileşecek. Yurtiçi Kargo’da, MNG’de 13TL veriyorlar. Sendika geldiği zaman, zam sürecindeydik. 12TL yemek parası alıyorduk. ‘50 kuruş zam yapılacak’, dendi. Sendikanın da gelmesiyle beraber masaya oturduk ve yemek parası 15TL’ye yükseldi. Zaten sendikanın çok faydası oldu. Aras Kargo ve TÜMTİS’in çalışmaları çok sıkı devam ediyordu. Benim bu süreçler içinde duyduğum, yaşadığım çok şey var. Mesela burada müdürler, kimi arkadaşların yakalarına yapışıp; ‘Senin sendikalı olduğunu duyduk, sendikadan çıkacaksın yoksa seni işten atarız’ şeklinde mobbing uygulamışlar.”
“Sendikadan sonra, insan yerine konulduğumuzu anladık.”
Sendikada yetki mücadelemiz mahkemeye taşındı. Sendika yetkilileri ile mahkeme sonrasında konuşuyoruz, diyor ki; ‘Duruşmayı 4 ay sonraya ertelediler.’ ‘Niye?’ diye soruyoruz haklı olarak. Her şeyimiz hazır, tüm belgelerimiz tam ama yine de sonuçlanmıyor. Arkadaşlarla aramızda konuşurken ‘acaba Aras Kargo TÜMTİS’e para mı yediriyor?’ diye söz açılıyordu. Kendi açımdan bir güvensizliğim yok ama birçok arkadaşımızın da aklından bunlar geçiyordu. İşçisin, asgari ücretle çalışıyorsun. Bir gün işe gelmemen bile sıkıntılıyken, mahkemeleri günleri seni mümkün değil göndermezler. ‘Daha sendikalı değilsin, sendika mahkemesi için nereye gidiyorsun’ derler. Diyelim ki sendikanın mahkemesine gidiyorum demedin, işim var dedin yine gidemezsin. Göndermiyorlar yani… Gitmek mi istedin, adam gelip ‘Sana tutanak tutarım.’ diyor. O zamanlar çalışanların birçoğu; ‘Eyvah tutanak tutuldu beni işten atarlar’ diyordu.
“Sendikadan sonra, en önemlisi insan yerine konulduğumuzu anladık. Onun dışında yemek paramızda artış oldu, çalıştığımız kadar mesai almaya başladık. Senelik yakacak parası alıyoruz, her çocuk başına okuduğu için ayrıyeten para alıyoruz, 6 ayda 1 olmak üzere senede 1 maaş da ikramiye alıyoruz. Bunlar artık yapılan senelik zamlara göre günden güne artıyor. Bu sene yemek paramız enflasyona göre arttı ama mesela belki bir sonraki sözleşmede enflasyonun üzerinde bir rakamda olacağız giderek daha da iyi olacağını düşünüyorum.”
“Sendikaya karşı olan insanlar sendikaya üye olmaya başladı”
“Çalıştığımız yerde, patronlara yakınlığı olanlar vardı. Onlar da bizim gibi çalışan insanlar ama gelip, ‘Sendikalı olmayın, sizi işten çıkarırlar’ falan diyorlardı. Hatta içimize girip, sendikalı olup olmadığımızı öğrenip, müdürlere söylüyorlardı. Müdürler de öğrenince, bana bakış açıları farklı oluyordu. Ama sonradan bunları gelip söyleyen o insanlar bile sendikalı olmak için sıraya girdi.
Sendikadan sonra, 70 saatlik mesaim kırpılmadan 70 saat olarak hesabıma yatırılmış. Önceden o kadar mesaim de olsa ücret sabitti. Mesaimiz 25 saat ya da maksimum 30 saat olarak yatırılırdı. Hiçbir hakkın yokken bir örgütlenmenin içine giriyorsun ve yemek paran artıyor, mesailerini tam alıyorsun, senede 1 ikramiyen yatıyor, yakacak paran var… Bunlar çok önemli, çok büyük avantajlar.”
TİS’te Aras Kargo işçi ne kazandı?
- 01.09.2018-31.12.2020 dönemini kapsayan TİS ile ücret ve sosyal haklara birinci yıl yüzde 40 oranında, ikinci yıl enflasyon oranında zam alındı.
- Sendika üyesi işçilerin 01.09.2018 ile 31.12.2018 tarihinde almış oldukları ücretlerine yüzde 9 oranında, 31.12.2018 tarihinde almış oldukları ücretlerine de yüzde 22 oranında zam alındı. Ücretlere ek olarak bir aylık ücretleri tutarında ikramiye alındı.
- İmzalanan TİS ile yakacak, öğrenim, doğum, evlenme yardımlarını içeren sosyal maddelerde artış sağlandı.
- 12 TL olan yemek ücretleri 15 TL’ye çıkarıldı.
- Fazla mesai ücretleri yüzde 60’a çıkarıldı. Mevcut yıllık izinlere birer gün ilave alındı.
- İş güvencesini içeren maddelerde önemli kazanımlar sağlandı. Sendika üyeliği ve sendika temsilciliği için ek güvenceler getirildi. Disiplin kurulu kararı olmaksızın işçi çıkarılamayacağı TİS ile güvence altına alındı.