İmdat Freni

istanbul sözleşmesi

Çocuk Cinsel İstismarcılarına Yönelik Af Girişimlerinden ve İstanbul Sözleşmesi’ni Karalamaktan VAZGEÇİN!

Türk Ceza Kanunu (TCK)’nın 103’üncü maddesi kapsamındaki çocuk cinsel istismarcılarına af getirilmesi girişimlerine karşı 2016’da bir araya gelmiş olan TCK-103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu, iktidarın çocuk ve kadın haklarını hedef alan girişimlerine karşı bir açıklama yayımladı. Yeniyol’dan Kadınlar‘ın da bileşeni olduğu platformun açıklaması şu şekilde:

TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu’nu oluşturan kadın örgütleri olarak başlattığımız çocuk cinsel istismarcılarına yönelik af girişimleri ve İstanbul Sözleşmesi’nin karalanmasına karşı kampanyamız bütün ülkeye yayılıyor. 9 Temmuz Salı günü yaptığımız basın toplantısının akabinde, platform bileşeni kadın örgütlerinin sayısı iki günde ikiye katlanarak 300’ü; platformu destekleyen sendika, meslek örgütleri gibi sivil toplum örgütlerinin sayısı 150’yi aştı. 

Platformu oluşturan ve destekleyen örgütler olarak 11 Temmuz günü 33 ilde basın açıklamaları yaparak bir kez daha kadınların kazanılmış haklarını tartışmaya açmaktan VAZGEÇİN dedik. Covid 19 önlemleri koşullarında, fiziksel mesafe korunarak ve maskeli olarak yapılan eylemler, kadınlar olarak kararlılığımızı ve mücadelemizi her koşulda sürdüreceğimizi bir kez daha gösterdi.

2016 yılında ilk kez gündeme getirildiğinde çocuk cinsel istismarı affını “aklınızdan bile geçirmeyin” demiş, pek çok il ve ilçede basın açıklamaları yapmıştık. 11 Temmuz 2020 Cumartesi günü ise “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygulayın! Çocuk Cinsel İstismarı Affından VAZGEÇİN!” talepleriyle, Adana’dan, Edirne’ye, Hakkari’den İzmir’e 33 kentten tüm sorumlulara bir kez daha seslendik VAZGEÇİN!

Çocuk İstismarcılarına Af Girişimlerinin Gündemde Tutulması İstismarcılara Teşvik, Tüm Çocuklara Tehdittir

Kadınlar olarak, siyasi iktidarın cinsel istismarcılara af girişimlerini ertelemesinin, çocuk istismarı ve çocuk yaşta evlendirme sorununu çözmediği gibi daha da ağırlaştırdığının altını çizdik.

Çünkü bu af söylentisi gündemde tutulduğu sürece;

  • Türk Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’ndaki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Gençler, aileler bu yasalar yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor.
  • Çocuk cinsel istismarcıları işledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırdıkları takdirde cezadan kurtulabileceklerini düşünebiliyorlar. 
  • Maalesef yargı da af propagandalarından etkilenerek giderek daha çok beraat kararı veriyor.
  • Toplum da gelenek, görenek diyerek ve af söylemlerinin de teşvikiyle çocuk evliliği adı altındaki çocuk cinsel istismarını ihbar yükümlülüğünü savsaklıyor. 
  • Af söylentisi çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor. 

İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmekten bahsetmek bile Şiddetçi Erkeklere Teşvik, Tüm Kadınlara Tehdittir

Kadınlar olarak görüyoruz ki, 

TBMM Boşanma Komisyonu Raporu’ndan beri İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya karşı sistematik bir karalama kampanyası yürütülüyor. Bu saldırı nedeniyle ne İstanbul Sözleşmesi, ne de 6284 sayılı yasa etkili bir biçimde uygulanıyor. Devletin şiddetle ilgili yasaları ve sözleşmeleri uygulamaması, bu düzenlemelerin gerektirdiği şiddetle mücadele mekanizmalarını kurmaması nedeniyle ülkemizde her gün en az üç kadın hayatını kaybediyor. 

İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını çekme açıklamaları, sözleşmeyi ve yasayı uygulamamak için zaten direnmekte olan tüm kamu görevlilerine en üst düzeyden bağlayıcı bir “talimat” niteliği taşıyor. Bu gibi açıklamalar, şiddet uygulayan erkekleri teşvik ediyor; şiddete maruz kalan birçok kadının devlet mekanizmalarına başvurma cesaretlerini kırıyor; kamuda görevini yerine getirmeye çalışan az sayıdaki yargı ve kolluk görevlisinin de elini kolunu bağlamak gibi olumsuzluklara neden oluyor.

Bu nedenle kadınlar olarak yetkililerden acilen aşağıdaki taleplerimizin hayata geçirilmesini istiyoruz:

Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin;

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir biçimde uygulanmasını ve işlevli bir Alo Şiddet Hattı, ülke çapında kadın danışma merkezleri, sığınaklar, cinsel şiddet kriz merkezleri ile şiddetle mücadelenin ulusal mekanizmalarının yeterli sayı ve nitelikli destek kapasitesine ulaştırılmasını sağlayın.

Ülkenin dört bir yanından 450’den fazla örgütten kadınlar olarak sesleniyoruz; 

Kadınların ve çocukların hayatını siyaset malzemesi yapmaktan, kadının insan haklarını ve
çocuk haklarını
müzakere konusu etmekten VAZGEÇİN!

Platform imzacı listesi için: https://www.tck103kadinplatformu.net/platform-imzacilari/