İmdat Freni

İmdat Freni 1 Yaşında! Editoryal-Siyasal Değerlendirme Notları

Sitemiz birincisi senesini doldurdu. Geçtiğimiz yıl 26 Aralık tarihinde yayına başlayan İmdat Freni ismini Walter Benjamin’in şu ünlü cümlesinden alıyor:

“Marx devrimlerin dünya tarihinin lokomotifi olduğunu söylemişti. Ancak belki de olaylar kendilerini bambaşka biçimde sunar. Belki de devrimler, bu trende seyahat eden insanlığın imdat frenini çekme eylemidir”.

Kapitalizmin insanlığı sürüklediği felakete, özellikle de acil bir gündem halini almış bulunan iklim krizinin teşkil ettiği tehdide karşı durma, harekete geçme gerekliliğini vurgulamak için seçtiğimiz bu isim, maalesef Covid-19 pandemisiyle birlikte daha da güncel bir anlam kazandı. Birkaç on yıl sonra sonuçlarını da çok daha ağır biçimde yaşamaya başlayacağımız iklim krizinin bizlere neler vaat ettiğini, tabiri caizse kıyametin bile toplumu sınıflara bölerek vurduğunu şimdiden, daha küçük çapta olmakla birlikte gördük. Modern dünyanın bugüne dek deneyimlemediği türden bir küresel felaket teşkil eden bu pandeminin hala daha içinden çıkmış olmadığımız gibi, insanla doğa ilişkisi sermaye birikiminin gereklilikleri çerçevesinde devam ettiği sürece daha başka pandemilerle de karşı karşıya kalmamızın gayet mümkün olduğunu biliyoruz. Tarihin akışını değiştirmediğimiz takdirde başta emekçiler, kadınlar ve en güvencesiz kesimler olmak üzere insanlığın çok büyük bir kısmı için kaçınılmaz bir felakete doğru gittiğimizi daha da net ve şiddetli biçimde idrak ettiğimiz mevcut koşullarda İmdat Freni alegorisi her zamankinden daha güncel bir anlam kazanmış bulunuyor.

Benjamin’in kaleminden çıkan bu güçlü imgenin yanı sıra, sitemizin ve taşıyıcısı olmasını amaçladığımız Marksizm anlayışının (açık, eleştirel, çoğulcu bir Marksizm) başlıca sözcülerinden biri olan, tam on yıl önce yitirmiş olduğumuz Daniel Bensaïd de hem sözü hem de kişiliği ve mücadelesiyle bizler için bir “kurucu figür” niteliğine büründü. İmdat Freni’nin yayına başladıktan kısa süre sonra, Ocak 2020’nin başlarında düzenlediği ilk (ve fiziksel katılımlı şimdilik tek) toplantı, Bensaïd’in anısına düzenlendi. Konuşmacımız ise bir diğer ilham kaynağımız olan, Benjamin’in alegorisini geniş kamuoyuyla tanıştıran ve Daniel Bensaïd’in hem dostu, düşünsel yol arkadaşı ve IV. Enternasyonal’den yoldaşı olan Michael Löwy’ydi. Löwy de, hem Marksizmin liberter gelenek başta olmak üzere farklı radikal akımlarla yakınlığını öne çıkarma noktasında hem de esasen Ekososyalizm anlayışının teorik kuruluşunda ve yaygınlaştırılması mücadelesindeki rolü itibariyle sitemizin başlıca kuramsal-siyasal yapıtaşlarından biri haline gelmiştir.

Sağlık krizinin hayatlarımızda yarattığı dehşetle birlikte biz de İmdat Freni yayın kolektifi olarak pandeminin kökenleri, sermaye düzeniyle ilişkisi ve farklı toplumsal kesimler (kadınlar, göçmenler, emekçiler, özellikle de kargo, çağrı merkezi, banka çalışanları ve set işçileri) üzerindeki etkileri konusunda çeviri ve telif yazılarla bir yayıncılık izlemeye, öte yandan da uluslararası alanda bu konudaki dayanışma çabalarını aktarmaya gayret ettik. Bunun yanı sıra, İmdat Freni’ne can vermiş olan Sosyalist Demokrasi için Yeniyol’un (IV. Enternasyonal Türkiye Seksiyonu) içinde yer aldığı çoğulcu girişimleri (Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisyatifi) ve siyasal alanda Covid-19’un toplumsal etkileri konusunda başka devrimci akımlarla yürüttüğü faaliyetleri de (Covid-19’la Mücadele Kapitalizmle Mücadeledir, Emekçiler için #KaynakVar/Herkese İş ve Gelir Güvencesi Kampanyası, Kent Emekçileri Dayanışması) hem sitemizde, hem sosyal medya hesaplarımızda, hem de Youtube kanalımızdan erişilebilen ortak toplantılarda anlatmaya çalıştık.

Aynı zamanda yine Youtube üzerinden İmdat Freni Sohbetleri çerçevesinde George Floyd’un katlinin ardından ABD’de tekrar yükselişe geçen siyahların mücadelesi, bu sene 50’inci yılını kutladığımız 15-16 Haziran işçi hareketi, yazar dostumuz Yiğit Bener’i ağırladığımız Ernest Mandel’in mirası veya Azerbaycan-Ermenistan Savaşı üzerine söyleşiler düzenledik.

Covid-19 gündemiyle bağlantılı olsun ya da olmasın Ekososyalizm anlayışı bizler için siyasal kimliğimizin ve yayıncılık anlayışımızın asli unsurlarından biri. Bu çerçevede radikal sol içindeki tartışmaları aktaran ve bizim ekososyalizmimizin özgüllüklerini (örneğin devrimci ve feminist oluşu, merkezi bir planlamaya dair savunusu gibi) ve başlıca argümanlarını aktaran metinlerin düzenli olarak çevrilmesine ve yayımlanmasına özen gösterdik.

Feminizm, toplumsal cinsiyet, LGBTI+ mücadelesi, kesişimsellik, pornografi ve Covid-19’la birlikte tekrar gündeme oturan toplumsal yeniden üretim bağlamında da uluslararası alanda yürüyen teorik tartışmaları aktarmaya, Kadın grevi gibi son yıllarda öne çıkan mücadele yöntemlerini ve çağrılarını duyurmaya ve özellikle de pandemi koşullarının ağırlaştırdığı patriyarkal tahakkümün özellikleri üzerinde durmaya hem tercüme hem de telif yazılarla gayret ettik.

“Anma” sözü fazla resmi ve bürokratik kaçsa da bu dünyanın gidişatını durdurmak ve daha dayanışmacı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir topluma ulaşmak için yürütülen tarihsel mücadeleye katkıda bulunmuş olanları, hem dünyayı anlamak hem de onu değiştirmek için verdikleri kavgayı hatırlamak siyasal bir sadakat ifadesi olduğu kadar tarih bilincinin de bir parçasını oluşturur. Bu çerçevede Friedrich Engels, Lev Troçki, Rosa Luxemburg, Ernest Mandel, Victor Serge, Buenaventura Durruti gibi Marksizmin ve Anarşizmin bu önemli neferlerinin fikriyatını ve mücadelesini hatırlatmayı önemli gördük.

ABD’de siyah mücadelesiyle başlayıp tüm dünyada ırkçılığa karşı büyüyen, Batı’nın sömürgecilik tarihiyle yüzleşmeyi önüne koyan kitle hareketinin etkisiyle kısmi de olsa siyah marksizmi, siyah radikalizm, siyah feminizmi üzerine (örneğin CLR James, Malcolm X, Angela Davis…) yazılar ve röportajlar yayımladık.  

İmdat Freni kültürel eleştiri alanında da nitelikli bir yayıncılık yapmayı önüne koyuyor. China Mieville, Enzo Traverso, Mark Fisher, Daniel Bensaid, John Lennon, David Graeber, John Berger’dan çeviriler ve özellikle Emre Tansu Keten arkadaşımızın gündelik ve dijital kültür üzerine yazılarıyla bu alanı beslemeye çalıştık. Fakat enerjimizin önemli bir kısmını sağlık krizine ilişkin metinlere aktarmak durumunda kaldığımızdan bu alana arzu ettiğimiz oranda eğilemedik.

Türkiye gündemine ilişkin olarak da nispeten düzenli bir yayıncılık izlemeye çalıştık. Kimi zaman önemli mücadeleleri aktaran kısa haberlerle kimi zaman da siyasal analizler, kapsamlı haberler ve röportajlarla ülke gündemini yorumlamaya ve ona müdahale etmeye çalıştık. Önümüzdeki dönem için bu türden yazılara daha fazla ağırlık vermeyi ve ayrıca düzenli biçimde Türkiye siyasetine dair “Yeniyol’un Sözü”nü yayımlamayı önümüze koyuyoruz.

Ayrıca bir dizi başka dostumuzun da katkılarıyla Kürt sorunu, Kıbrıs seçimleri, Pandemi koşullarında kadın emeği, sol ve İslam, queer kültür, yabancılaşma, ekofeminizm gibi konularda özgün metinler ve söyleşiler yayımlama imkânı bulduk. Bu konuda da daha fazla katkı almayı, özellikle röportaj ve söyleşilere daha fazla eğilmeyi tasarlıyoruz.

Üzerinde yaşadığımız toprakların hem barbarlıkla hem mücadeleyle dolu tarihi konusunda ise Masis Kürkçügil’in 1908 “ihanete uğrayan devrimi”nden Ermeni soykırımına, Harun Karadeniz’in işçi hareketi içindeki rolünden altmışlı yıllardaki sosyalist hareketin kuruluşuna dair 10 bölümlük kapsamlı analizine dair bir dizi yazısını okumak mümkün. Bu “evladiyelik” yazılarının yanı sıra önümüzdeki yıl içerisinde yazarımızın birikimi ve bakışından çok daha fazla istifade edeceğimiz için son derece heyecanlıyız.

Elbette tüm bu isimlerin yanı sıra başta sitenin en vazgeçilmez emeğini üstlenen çevirmenlerimiz olmak üzere sitenin işleyişi, logonun ve sitenin tasarımı, sosyal medya hesaplarının yönetimi işlerini üzerine alan arkadaşlarımız, okurlarımız ve yazılarımızı düzenli olarak paylaşan dostlarımız, yazılara ilişkin geri dönüşleriyle içeriğimizi zenginleştiren arkadaşlarımızın tümü de sitenin bir emekçisi, İmdat Freni Yayın Kolektifi’nin vazgeçilmez birer üyesini oluşturmaktadır. Hepsine büyük bir teşekkür borçluyuz.

Bu değerlendirmeye dair notları tamamlarken bir de teşekkür etmemiz gereken “yol arkadaşı” siteleri de anmamız gerekir. Dostane ve yoldaşça ilişkiler içinde bulunduğumuz, desteklerini esirgemeyen, benzer editoryal yönelim içinde bulunduğumuz, haberlerini ve çevirilerini kullanmamıza müsaade eden E-Skop, Terrabayt, El Yazmaları, Gerçeğin Günlüğü, Sendika.org, Görünmez.org, Gazete Nisan, Agos, Başlangıç, Gazete Karınca’ya da teşekkür borçluyuz.

Sitemiz açıldığında yayınladığımız ilk “kurucu” metin olan “Devrimler Tarihin İmdat Frenidir” yazımızda kendimizi “açık ve eleştirel bir Marksizmin savunucusu”, “radikalliklerin kavşağında bir ses”, “çoğulcu, demokratik ve anti-dogmatik bir siyasal kültürün taşıyıcısı” ve “ekososyalist, feminist, enternasyonalist ve heteroseksizm karşıtı bir yayın” olarak tarif ediyorduk. Bu kapsamlı siyasal ve editoryal program çerçevesinde, kapitalist gerçekçiliğin sembolik-kültürel düzenini de insanlığı kitlesel ölümlere, emekçileri daimî bir olağanüstü hale mahkûm eden kapitalizmin kendisini de yıkmak için gerekli olan mücadele deneyimlerini, siyasal-iktisadi-kültürel analizleri, devrimci strateji tartışmalarını sunmaya ve ütopik bilinci derinleştirmek için çabalamaya devam edeceğiz, sebatkârane.

İmdat Freni