İmdat Freni

“İlham verici bir oyunbozan”: İmdat Freni 1 Yaşında – Dost Mesajları

Sitemizin birinci yılı vesilesiyle İmdat Freni macerasını yakından takip eden, bir ucundan tutmuş, katkıda bulunmuş olan dostlarımız ricamızı kırmayarak birer “tebrik” mesajı gönderdiler. Bu heyecan verici cümlelerin, umuyoruz ki önümüzdeki yıllarda da, yayınımızı daha da kolektifleştirerek, içeriğimizi daha da zenginleştirerek, “oyunbozanlığımızdan”, “iyimser olmayan umudumuzdan”, “huzur bozan çığlığımızdan” hiçbir şey yitirmeden hakkını vermeye, “özgürlüğün dansında” saf tutmaya devam ederiz.

  • “Durdurun dünyayı inecek var” demekse derdiniz, yanlış imdat frenine asıldınız. Bu e-dergiyi hazırlayanların derdi başka. Düpedüz devrim yapmak istiyorlar… En azından, “başka çaresi yok bu işin” diyorlar. Hadi canım… Bu devirde? Devrim? Hâlâ? Mümkün mü? Bilmem. Bu devirde okumaya değer, kaba propaganda ve ezber slogan ayini olmayan bir dizi makale hazırlamışlar. Merak ediyorsanız, okuyun, düşünün, tartışın… Karar sizin nasıl olsa… Merak etmiyorsanız da… Neden çekersiniz ki imdat frenini? Bırakın dünya gitsin bu hızla gidebileceği yere kadar… Nasıl olsa çok alametler belirdi. Duvara toslaması yakındır.

Yiğit Bener

  • Öncelikle İmdat Freni’nin yayın hayatına adım atmasında ve bu alanda 1 yılı geride bırakmasında emeği geçen herkesi tebrik etmek gerekir. Hele ki bu 1 yılın, COVİD-19 pandemisi ve kapitalizmin krizinin buna paralel olarak daha da derinleşmesiyle birlikte, dünya sınıflar mücadelesinde kritik bir momente denk geldiğinin de altını çizmeliyiz. Ve bu moment, biz Devrimci Marksistler’in, birçok hayati konuda, önemli tartışmalar yürütmek ve bunlara dönük cevaplar üreterek müdahaleler gerçekleştirmek noktasındaki sorumluluğunu da artırdı. Ki bu sorumluluğu, İmdat Freni’nden mücadele dostlarımızla yeri geldiğinde ortak yanıtlar üretme gayretini göstererek yerine getirmekteyiz. Bu anlamda, yayın politikası, konu seçimi ve konunun ele alınış biçimi üzerinden düşündüğümüzde İmdat Freni’nin Türkiye Devrimci Marksist geleneğinde önemli bir ihtiyaca karşılık geldiğini belirtmek gerekiyor. 

Yayın hayatında nice yıllara!

Başarı ve dayanışma dileklerimle

Gazete Nisan ve Troçkist yazarı Görkem Duru

  • İmdat frenini, bir şey ters gittiğinde durdurmak için düşünür ya insan, bu imdat freni de terslikleri durdurmak ama durmamak, beraber mücadele etmek, sesimizi duyurmak, istediğimiz gibi bir dünya yaratmak için payına düşeni yapıyor. Daha da güzel büyüdüğü nice yılları olsun.

İdil Engindeniz

  • İmdat Freni, son dönemde dünyada neler olup bittiğini soruşturma amacıyla kuruluşlarına tanıklık ettiğimiz, düşünce dünyamıza canlılık katan internet mecralarından biri olmakla birlikte birçok açıdan eşsiz bir yapıya sahip. Son bir yılda bir yandan olan biteni anlamaya yönelik somut eleştirel bir çerçeve sunarken diğer yandan Türkiye’nin sosyalist birikimini, farklı disiplinlerden teorik tartışmaları ve ekososyalizmin mücadele çağrısını içeren eşsiz bir içerik oluşturuyor. Tasarımı kadar dikkat çeken bir diğer özelliği de ismi. Bu, içinden geçtiğimiz karanlık gidişatı ifade ettiği kadar içeriğiyle mevcut karanlığın akılcı ama bir o kadar da devrimci bilgisine davet eden bir isim. Pandemi, kapitalizm, otoriterleşme, patriyarka gibi gündemler nedeniyle kendi içimize kapanmış olduğumuz bir dönemde bize içeriğiyle kudret ve iyimser olmayan bir umudu aşılıyor. Nice yaşlara!

Ali Yalçın Göymen

  • İmdat Freni, 2019 yılı sonunda yayın hayatına başladığından beri (terrabayt ile yaşıt sayılır), benim için heyecan verici bir platform oldu. Henüz isminden başlayan Walter Benjamin şiarı, sonsuz hızda gidiyormuş gibi görünen tarih trenini durdurmayı, askıya almayı öğütleyen edim açısından önemliydi. Zaten daha dar anlamda, her türlü politik, kültürel ya da estetik üzerine yayın yapan aracılar da -eğer iyilerse- bunu yaparlar: güncel olanın debdebesinde işleyen, etkili biçimde kalıcı olan şeylere bakar, bir nevi onları durdururlar. İmdat Freni bu açıdan günceli konuşturduğu kadar, klasiklere de nefes vermesini biliyor. Şimdiden Ekososyalizme ya da Daniel Bensaid, Ernest Mandel gibi isimlere dair bir kaynak olmuş durumda. Söyleyeceğim kulağa epey ironik gelecek biliyorum ama, dilerim İmdat Freni hiç durmaz. 

Koray Kırmızısakal.

Terrabayt editörü

  • Sara Ahmed’in “oyunbozan feminist” figürü, “diğerlerinin ‘mutluluğunu’ bozar; mutluluk etrafında toplanmayı, birleşmeyi veya buluşmayı reddettiği için oyunbozandır.”[1] Oyunbozanlar, toplumsal ilişkilerin kanıksanmış formlarını altüst ederek başka imkânların aynı zamanda yıkımların varlığına, dolayısıyla sapmanın yeni ve yaratıcı alanlar açacağına işaret ederler. Kaybedileni ikame çabası hem kişisel hem toplumsal dönüşüm arzusunu tetikler ve “garip” bir rahatlamanın kapısını da aralar. O andan itibaren değişmez olduğu düşünülen yapıların teker teker sökülebildiği görülür, (beklenmedik) farklı montajların ihtimalleri oluşmaya başlar. Muhtemel tarihsel sürecin kurucu özneleri ise tarihsizleştirilmiş ve sessizleştirilmiş gruplardır. Muktedirlerin geçici galibiyetleri karşısında siyasetin dışına itilerek eyleme kapasitelerinin önüne set çekilen ve daha en baştan mağlubiyete zorlanan bu öznelerin daima hareket halinde olduğunu unutmamak gerekir. Muhtemeldir ki bu sebepten, imtiyazlı olanların en rahat hissettikleri anlar radikal dönüşümlere de en açık zamanlardır. İlham verici bir oyunbozan olan İmdat Freni de her şeyin olduğu yerde kalakaldığı inancını askıya alarak dipten gelen akıntıların seslerine yer veren yayın politikasıyla bir yıldır hayatımızda. Kendini “‘açık ve eleştirel bir Marksizm’in savunucusu olarak tarif” eden İmdat Freni, bu siyasal kültürün taşıyıcısı olmayı da hedefliyor. Şimdinin esaretinden sıyrılarak durup derin bir nefes alıp düşünmeye, sözlerimizi paylaşmaya, tartışmaya ve birlikte oyunbozanlık yapmaya açık bir alan İmdat Freni. Bu alanın var olmasında emek harcayan tüm dostlara selam olsun. Nice yaşlara İmdat Freni! Ömrün uzun olsun. Dayanışmayla.

Yıldız Öztürk

  • Katkı şansı bulduğum ve yayın hayatına başladığı günden beri düzenli bir takipçisi olarak istifade ettiğim İmdat Freni birinci yılını tamamladı. Kanaatimce İmdat Freni geçen bir yıl boyunca, iyiye, güzele ve hayata değme arzusunu, saf tuttuğu sosyalist/toplumcu pozisyonunu, çelişkileri üreten olgulara karşı net tavrını muhafaza etmeye devam etti. Toplumu ve hayatı gözetmek, sürekli saldırmaya devam eden ve çelişkileri besleyen olgulara anlamlı karşılıklar geliştirmeyi bir vazife olarak yüklüyor. Söz üretirken tutumları gözetmek ise çoğu kere üstesinden gelinemeyen bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda örnek ve istikrarlı bir hattı muhafaza eden İmdat Freni’ni, -düzenli bir takipçisi olarak- tebrik eder ve yayın faaliyetine emek veren herkese teşekkür ederim.”

Bedri Soylu

  • Sitemizin kuruluşuyla birlikte dünyayı saran covid-19 pandemisi tehdidi altında bir yılı geride bıraktık.  İnsanlık oldukça zor ve belirsizlikle dolu bu süreçte İmdat Freni, enternasyonal kulağımız, gözümüz, yüreğimiz olma özelliği, sosyalist mücadeleye ışık tutan yönüyle özgün bir yere sahip.  Başka bir dünyanın inşasında etkili güç olma özelliği bulunan yeni toplumsal hareketlerin deneyimini ve politik çerçevelerini bu topraklarla buluşturma konusundaki çalışmalar paha biçilemez kıymettedir. Hiç kuşkusuz ki, bunların yaygınlaştırılması biz site takipçilerin omuzlarındadır. Hepimize bu yolda, mücadelede başarılar dilerim.

Hakan Tahmaz

  • İmdat Freni’nin düşünsel anlamda neye tekabül ettiğini düşününce, aklıma gelen barbarlığın alacakaranlığında atılan uzun bir çığlık oluyor. Bir yaşındaki İmdat Freni düşünmeye, dayanışmaya ve birlikte olmaya davet eden ama huzur bozan bir bir çığlık. Sesinizin hergün daha da güçlenmesini dilerim.

Erol Yeşilyurt

  • Toplumsal mücadelelerin entelektüel ufkuna samimi ve derinlikli katkılar yapmaya devam eden İmdat Freni’nin birinci yaşını selamlıyorum. İmdat Freni ekibinin, değerlerin hızla çözüldüğü bir dönemde, sislerle kaplı kavşaklarda, dogmatizmin kolaycılığına ve slogancılığın iç rahatlatıcılığına kapılmadan, huzursuz düşüncelerini çoğaltıp yeni yollar ve değeler yaratma çabasını önemsiyorum. Öyle değil mi ki? Bizi hayata bağlayan da hayatı dönüştürmemizi sağlayan da çabadır! Yazgılarımızın kesiştiği yol ağızlarında omuz omuza vererek özgürlüğün dansına katılmaya devam edeceğiz… 

Hasan Yıkıcı, Kıbrıs


[1] Sara Ahmed, Mutluluk Vaadi, çev. Deniz Mayadağ (İstanbul: Sel Yayıncılık, 2016), 93.

Görsel: Alexis Lemaistre/Max Ernst, Les Naufrages Barbares, 1929-1930