İmdat Freni

Zapatistaların “Çoğul-Evren” Kavramı ve Uluslararası Dayanışma – Marie-Claude Savard

1 Ocak 1994 günü Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (ALENA) uygulamaya konarak Meksika, Chiapas’ta Ya basta!çığlığının yankılandığı ayaklanmayı tetikler. Ayaklanmaya önderlik eden Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN) yerli halkların haklarına saygı ve demokrasi talep etmektedir. Bu isyanı önceleyen onlarca yılı “başarısız bir toplumsal deney” olarak nitelendiren EZLN kendi topraklarında yabancı aktörlerce yürütülen ve kalkınmayı hedefleyen müdahalelere karşı çıkar. Ülke tarihine damgasını vurmuş olan beş yüz yıllık sömürgeci tahakküme son verilmesi çağrısında bulunurlar. ALENA’ya karşı çıkarak Zapatistaların “Ya basta!”sı Chiapas’ın yerli halklarının kendi ortak topraklarına kavuşabilme, kadim yönetim biçimlerini canlandırma ve son olarak el konulmuş olan haysiyetlerini tekrar kazanma umudunu ifade eder.  

Bu yazının girişinde EZLN’den söz edilse de amacı Chiapas’taki çatışmayı incelemek veya bir bilanço çıkarmak değil. Daha ziyade 1994 ayaklanmasını bir başlangıç noktası olarak alıp Zapatista hareketine has bir kavramı devreye sokarak gelişme/kalkınma anlayışını sorgulamayı hedefliyor: Çoğul-evren [plurivers]. Un mundo donde quepan muchos mundos yani birçok dünyayı içinde taşıyan bir dünya anlamını ifade eden bu terim kapsayıcılığı simgeliyor. Bir görüş olarak çoğul-evren dünyayı farklı algılama biçimlerinin hiyerarşik olmayan şekilde bir arada var olabilmesini savunuyor. Böylece çoğul-evrensellik hiçbir topluluğun yaşam tarzı, dini veya kâinat algısı nedeniyle aşağılanmaya, sömürülmeye veya yok olmaya tabi bırakılmaması gerektiği anlamına geliyor. 

Başka Dünyaları içinde Taşıyan Bir Dünya

Çoğul-evren kavramı, homojen olmaktan ziyade çeşitlilik içeren stratejilere ve standartlara ulaşmaya dayanan, dünya çapında bir refahın mümkünatına inanıyor. Dolayısıyla çoğunlukla Batılı bir iktisadi ve ekstraktivist[1] yönü de olan, kalkınmayı desteklemeyi amaçlayan ortodoks pratiklerden uzaklaşan bir anlayış. Çoğul-evrencilik dünya çapındaki toplulukların kendi refahlarını ve yaşadıkları topraklarınkini sağlamak üzere geliştirdiği çeşitli iktisadi, siyasal, toplumsal ve ekolojik pratiklere eşit düzeyde değer vermektedir. 

Bununla birlikte Abya Yala’nın (üzerinde yaşayan ilk halklar tarafından Amerika kıtalarına verilen ad) yerli halkları için o “içinde birçok dünya taşıyan dünya” kazanılmış olmaktan uzak. Orta Amerikalı bir ekolojist olan Ronaldo Lec’e göre Maya’ların kadim bilgilerinin yok edilişi hâkim eğitsel, iktisadi ve siyasal sistemlerin müdahalesiyle yıllar içinde gerçekleşmiştir. “Maya’larca geliştirilmiş olan bilgi Guatemala’da bugün geri kalmışlık olarak değerlendiriliyor. Gelişmeye zararlı olduğu düşünülüyor halbuki gerçekte sadece bir başka yaşam tarzını temsil ediyorlar”. Ronaldo’ya göre Merkez ve Güney Amerika’nın yerli halklarının binyıllık kültürel ve düşünsel zenginliği kalkınma politikaları tarafından görmezden geliniyor. “Gelişme anlayışı ne halkların ve kültürlerin çeşitliliğini ne de bu çeşitliliğin barındırdığı potansiyeli kabul ediyor”. 

Sumak kawsay’ı ifade eden grafik

Oysa bugün Güney’de olduğu kadar Kuzey’de de gelişmenin ve refahın neyi ifade ettiği konusunda muazzam bir çeşitliliğe sahip anlayışlar mevcut. Abya Yala halkları için özellikle sumak kawsay’ı veya İspanyolca buen vivir’i düşünelim, Dünyanın haklarını, karşılıklılığı ve artık ürünün paylaşımını da kapsayan bir samimiyet anlayışıdır bu. Hindistan’da swaraj sağlıklı yönetimi ve toplulukların kendi kendine yeterli oluşunu öne çıkaran bir kolektif işleyiş modelini öneriyor. Güney Afrika’da “ben varım çünkü biz varız” anlamına gelen ubuntu kavramı ise bir topluluğu birleştiren karşılıklılık ilişkilerini tarif ediyor. Kuzey yarımkürede ise küçülme ve kaynakların müşterekleştirilmesi de alternatif iktisat, huzur ve gelişim anlayışlarını temsil ediyor. Burada andıklarımız Ashish Kothari’nin ve diğer katkıda bulunanların “Pluriverse : A Post-Development Dictionnary” çalışmasında anılan yüz civarındaki modelden bazıları. 

Yokluğun İnşası

Uluslararası dayanışma ağlarının en önemli görevlerinden biri hâkim ve ortodoks gelişme modeline karşı çıkan bu alternatiflerin varlığını tanımak olmamalı mıdır? Yokluklar sosyolojisiyle ilgilenen Boaventura de Sousa Santos var olmayanın yokluğunun bizzat suskunluk ve dışlama mekanizmaları aracığıyla inşa edildiğini iddia ediyor. Homojenleştirici düşüncenin uygulanabilir alternatiflerin ve seçeneklerin ortadan kalkmasına yol açarak yokluklar yarattığını öne sürüyor. Bu belki de buen vivirubuntuswaraj ve daha yüzlerce terimin var olmalarına rağmen gelişme sözlüğünde yer almamalarını açıklar. 

Güney Afrika’daki Ubuntu anlayışını temsil eden grafik

Bununla birlikte uluslararası dayanışma çevrelerindeki çok sayıda aktör, yukarıda andığım esere katkıda bulunanlar dahil olmak üzere, dünya çapında karşı karşıya bulunduğumuz iktisadi ve toplumsal meydan okumaların üstesinden gelebilmek için gelişme politikalarının dayanıklılık ve uygulanabilirlik açısından öncelikle yerel düzeyde yerli topluluklarda kök salması gerektiğini düşünüyorlar. Stratejiler küresel uzmanlar ve memurlar tarafında dikte edilmek yerine yerel geleneklerden ve bilgilerden ilham almalıdır aksi takdirde verdikleri tavsiyeler ilgili topluluklarda çoğunlukla yaşanılan gerçeklikle bir uyumsuzluk duygusu yaratıyor.

İşte Zapatistaların çoğul-evren kavramı burada yolumuzu açıyor. Alternatif yaklaşımlara ilgi duyarak, onları orijinal isimleriyle anarak ve sohbetlerimizle tartışmalarımıza dahil ederek yoklukların yaratımını tersine çevirmek ve daha kapsayıcı ve çeşitlenmiş bir diyalog ortamını kışkırtmak mümkün hale gelir. Nahuatl[2] dilinden gelen nepantla kelimesi de bizlere ilham kaynağı olabilir. Fransızcada karşılığı olmayan bu kelime iki mekân arasındaki uzamı, iki dünya arasındaki mesafeyi ifade ediyor eşanlı olarak. Bizler, uluslararası dayanışma çevresinin pratisyenlerin, araştırmacıları ve aktivistleri de birer nepantlera ve nepantlero olarak hareket ediyoruz yani dünyaları ve bakışları birbirine yakınlaştıran bağ kurucular olarak. Yoklukları yaratan politikalardan ve pratiklerden uzaklaşıp bir çoğul-evrenin, başka dünyaları bünyesinde barındıran bir dünyanın (yeniden) doğumuna katkıda bulunduğumuzda neler olabileceğini düşünelim. 

Çeviri: Uraz Aydın

14 Eylül 2020

Marie-Claude Savard UQAM (Montreal Quebec Üniversitesi) Uluslararası Araştırma Enstitüsü’nden. 

Kaynak: http://alter.quebec/le-concept-zapatiste-de-plurivers-et-la-solidarite-internationale/


[1] Topraktan hep daha fazla doğal kaynak çekip çıkarmayı savunan anlayış (e.d.).

[2] Uto-Aztek dil ailesinin parçası, Kuzey Amerika ve Orta Amerika’da 2 milyon insan tarafından kullanılıyor (e.d.).