Yeni duyurulan Google çalışanları sendikası- Alphabet İşçileri Sendikası- büyük bir teknoloji şirketindeki ilk beyaz yakalı sendikası. İşgücünün azınlığı konumundayken nasıl güç uygulayacakları sorununu çözme göreviyle karşı karşıyalar.
Google işçileri bir sendikanın kuruluşunu duyurdular: Alphabet İşçileri Sendikası.
Adını Google’ın ana şirketinden alan bu sendika trilyon dolarlık teknoloji devindeki ilk sendika değil. 2019 yılında Google’ın Pittsburgh ofisinde 80 sözleşmeli işçi sendikalaşma yönünde oy kullanmıştı. Aynı yıl, şirketin Kaliforniya Mountain View’deki merkezlerinde çalışan 2000’den fazla kafeterya işçisi de aynı kararı almıştı. Google’ın güvenlik görevlileri 2017 yılından bu yana örgütlü. Fakat doğrudan Google tarafından istihdam edilen beyaz yakalı işçileri kapsayan bir sendika yeni bir durum. Ayrıca burada yeni olan, sendikanın geçici çalışanların, tedarikçilerin, yüklenicilerin ve doğrudan çalışanların yanı sıra reklam çalışanlarını da dahil eden kapsayıcı yaklaşımı -ki reklam çalışanlarının Google işçilerinin yarısını oluşturduğu düşünülürse bu da iyi bir strateji.
Google gibi teknoloji şirketleri sendikasızlığı korumak için çok çaba sarfediyorlar. Daha önce yazdığım gibi, sendika düşmanlığı bu sektör için temel bir tutum. East Coast’ın değil de Silikon Vadisinin teknolojinin merkez üssü olması bu yüzden. İntel’in kurucularından Robert Noyce’ın bir zamanlar söylediği gibi “şirketlerin çoğu için sendikasız olmak hayatidir”. Noyce öleli çok oldu ama bugün birçok teknoloji şirketinin inovasyon dediği şey yasadan kaçmak için yeni yollar bulmak demek. Kickstarter sitesindeki beyaz yakalı işçiler ve Glitch’deki uygulama geliştiriciler yakın zaman önce sendikalaştılar fakat FAANG (Facebook, Amazon, Apple, Netflix, Google) şirketlerinde ilk kez Alphabet İşçileri Sendikası ortaya çıktı. Bu nedenle, sendikanın ne dediğinden veya yaptığından bağımsız olarak sendika duyurusu yönetim kurulu odalarında sert tepkileri tetikleyecektir.
Bu yeni sendika, 700 bin civarında üyesi olan Amerika İletişim İşçileri (CWA) ‘nin video oyunları çalışanlarını ve diğer teknoloji işçilerini örgütlemek için başlattığı Dijital Çalışanları Örgütleme Koalisyonu (CODE) kampanyasının bir parçası olarak ortaya çıktı. New York Times’a göre CWA Google çalışanlarıyla 2019 yılının sonunda görüşmelere başladı ve sendikanın yedi kişilik yürütme kurulu, üyeler tarafından geçen ay seçildi.
Şu an itibariyle, Alphabet İşçileri Sendikası 227 işçiyi temsil ediyor. Bu birtakım soruları gündeme getiriyor. Televizyon reklamında çalışanlar dahil edildiğinde, Google’da 200 bin işçi çalışıyor. Bu bağlamda 200 kişi ne anlam ifade edebilir?
Azınlık Sendikacılığı
“Azınlık sendikaları” işçilerin çoğunluğunu temsil etmeyen sendikalardır ve işverenle toplu pazarlık yapmaya yetkili değillerdir. Bu yeni bir şey değil. İşçilere sendikada seçim ve yalnızca çoğunluk desteğini alan bir sendika tarafından temsil edilme hakkını getiren Ulusal Çalışma İlişkileri Yasası (NLRA)’nın 1935 yılında kabul edilmesinden önce azınlık sendikacılığı yaygın bir uygulamaydı. Şirketin sendikayı tanıması veya onunla sözleşme yapması söz konusu olmasa bile bu tür sendikaların işyeri sorunlarıyla ilgilenen ve patrona çözüm için baskı yapan işyeri temsilcileri vardı. Bu sendikalar dağılmaktan ziyade yaygınlaşıyorlardı. Ve NLRA kabul edildikten sonra bu yapılar daha geniş sendikal örgütlenme için bir sıçrama tahtası haline geldiler.
Azınlık sendikaları geçmişin kalıntıları değillerdir. ABD’de işverenler tarafından tanınma güçlüğü özellikle çalışmak için sendikalı olma şartı bulunmayan eyaletlerde işçilerin bu tür oluşumlarda örgütlenmelerine yol açtı. Azınlık sendikaları toplu pazarlık yapmaya yetkili sendikalar kadar güçlü değiller fakat yetkili sendikanın olmadığı durumlarda ek korumalar ve kolektif eylem için çalışmaları açısından hiç yoktan iyiler.
NLRA’nın işçilere sadece üyelik temelinde pazarlık yapma hakkı vermesi, azınlık sendikasının ise üyeleri dışında kimseyi temsil etmemesi meselesi çözülmedi. Moshe Marvit ve Leigh Anne Schriever’in azınlık sendikacılığı 2015 raporu üzerine belirttiği gibi, 2006 yılında konuyu Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu (NLRB)’ye taşıması muhtemel bir dava sonuçta kısa kesildi. Joe Biden daha çok işçi dostu atamalar yaparsa –ve bu adaylar için kongre onayı alabilirse- NLRB bu yorum lehine karar verebilir. Aslında, Alphabet İşçileri Sendikası’nın Biden’ın göreve başlamasından hemen önce kuruluşunu açıklaması tesadüf olmayabilir.
2017 yılında Trump, NLBR’nin azınlık sendikalarıyla ilgili olarak işçilerin nispeten küçük pazarlık birimleri oluşturmasını zorlaştıracak bir karar aldı. Daha öncesinde, sendikaların bir birim şeklinde kurulup taban oluşturduktan sonra firma içinde diğer birimlere genişleme şansı vardı. Şimdi böyle bir olanak yok.
Google’ın çoğu işçisi çalışmak için sendikalı olmanın şart olmadığı eyaletlerde yaşadığı halde zorlu bir mücadeleyle karşı karşıyalar. Sendika taraftarı Google çalışanları kısa bir süre içinde çoğunluk desteğini alamayacaklarını düşünüyor –ki bu da mantıklı bir değerlendirme. Şirketin sendikalaşmayla savaşmak için geniş kaynakları var ve yakın zamanlardaki bir NLBR şikayetine bakıldığında bunu yapmak için kanunu çiğnemekten çekinmiyorlar. Örgütlenmeyi oldukça zorlaştıran şey işgücünün ülke ve dünya geneline dağılmış olması. Çalışanların çoğunluğu şirket reklamcıları olduğu halde doğrudan Google tarafından istihdam edilmemekteler ve yasal olarak şirketin tanınmış pazarlık birimine dahil değiller. Daha geleneksel bir sendika, reklam çalışanları ile doğrudan istihdam edilen işçiler arasındaki bölünmeyi derinleştirerek baskı gücünü ve statüsünü zayıflatan biçimde bu çalışanları dışlamak durumunda. Doğrudan istihdam edilenlerin yüksek ücretler alması da diğer bir potansiyel bölünme nedeni.
ABD’de işyerlerinin neredeyse tümünde düşmanca bir ortam olmasına rağmen işçiler bazen çoğunluk sendikalarını örgütleyebiliyorlar. Alphabet İşçileri Sendikası üyeleri, New York Times’ın belirttiği gibi, “sözleşme için müzakere etmekten ziyade Google’da aktivizme yapı ve süreklilik kazandırma çabasındalar.” Bu tür bir aktivizm Google’da yaygınlaşıyor. Geçen yıllarda, Google çalışanları ABD Gümrük ve Sınır Koruma ile yapılan çalışmaları eleştirerek Pentagon ile bir yapılmış bir sözleşmeyi feshetti ve şirketin işyerinde cinsel tacizi düzgün ele almadığı gerekçesiyle 20 bin kişilik bir grev düzenledi.
Eğer “sendika” sözcüğünü işçilerin kolektif eylemesi anlamında kullanıyorsak, yakın tarihe bakıldığında Google’da bir sendika kurma çabasının bir sürpriz olmadığını görürüz. Azınlık sendikaları pazarlık yapma gücünde olmasalar bile hala birtakım işyeri zaferleri kazanabilirler. Ayrıca bu sendikalar farkları netleştirebilirler. Birçok işveren gibi Google da çalışanları şirketin sahibi gibi hissetirmeye itiyor. Fakat teknoloji alanı da bütün diğer endüstri gibidir ve yöneticiler ücretleri düşürmenin yollarını ararlar. Her işçinin -yazılım mühendislerinin bile- sendikaya ihtiyacı vardır. Sendikanın Google’daki varlığı herhangi bir kapitalist işletmenin temeli olan çelişkiyi gözler önüne serer.
Diğer yandan, bir sendikayı kamuya bu kadar erken duyurmanın tehlikeleri de vardır. Sendikalar işçilerin kolektif güçleriyle ilgilidir; sendikalaşma bir güç gösterisidir –ki sadece kolektif eyleme katılan işçileri korumakla kalmaz, aynı zamanda onları yan unsurlar olmaktan çıkararak aktif bir biçimde katılımlarını sağlar. Bu kadar az bir üyesi olan bir azınlık sendikasının henüz sendikalı olmamış işçilere sendikacılığı marjinal bir kavram gibi sunarak tam tersini yapma ve örgütü daha da izole etme tehlikesi vardır.
Alphabet İşçileri Sendikası’nın kamuya açılmasının etkilerini anlamak için şimdilik çok erken fakat üyeler bunun örgütü inşa edeceğini ummaktalar. Yazılım mühendisi ve sendikanın kurucu üyelerinden olan Auni Ahsan’ın In These Times’da dediği gibi, “Binlerce veya milyonlarca insan uyanacak ve hikayeyi görecek ve sendika için işçi kurulunun onayını beklemeye gerek olmadığını anlayacaklar. Siz ne zaman sendikanız olduğunu söylerseniz o zaman sendikanız olur.”
Bir teknoloji şirketinde sendika örgütlemeye giden yol engellerle doludur. Alphabet İşçileri Sendikası’nın varlığı hem Google içinde hem de dışında işçileri sendikalı olma konusunda cesaretlendirirse bu bir katkıdır. Bundan sonra göreceğimiz sendikanın tam olarak ne yapacağı ve buna Google’ın nasıl tepki vereceği.
Çeviri: Nurcan Turan
Kaynak: https://www.jacobinmag.com/2021/01/google-alphabet-workers-union-tech