İmdat Freni

Fransa’da İşçiler Gıda Yardımı İçin McDonalds’ı Ele Geçirdi

Fransa’daki sağlık krizi başladığı tarihten itibaren, Kuzey Marsilya’da aşırı güvencesiz bir hayatın hüküm sürdüğü mahallerde insanlar ciddi bir yoksulluğa gömülmüş durumdalar. Fransa’da işsizlik oranı yüzde 8.5 olarak hesaplanıyor, bu mahallelerde ise işsizlik oranı yüzde 25’e çıkmış durumda ve mahalli nüfusun yüzde 39’u yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 

Hükümetin aldığı sınırlayıcı tedbirlerin tetiklediği ekonomik durgunluk, kayıt-dışı işçilerin eline geçen üç kuruşu da öğüttü ve tabii son durum, mahallelerdeki güvencesiz yaşamı daha da kötüleştirdi. Salgın günlerinde mahallelerdeki insanlar, gıda gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Maison Blanche mahalle derneği üyesi Nair Abdallah’ın bu vahim durumu şöyle özetliyor: “Aileler bize artık yiyecek herhangi bir şeylerinin kalmadığını anlatıyorlar. Bir anne, çocuklarına üç gündür soğan çorbasından başka verecek hiçbir yemeğinin olmadığını söyledi.”

Mahallelerdeki birçok kolektif, en yoksul kesime gıda kolileri dağıtmaya başladılar. Gün geçtikçe daha fazla insan, gönüllerden yardım talep ediyorlar. Hükümetin sosyal hizmetler müdürlüğü dahi, yoksul insanları bu kolektiflere yönlendirmeye başladı.

Bu acil yardım talebini karşılamak için mahalli kolektifler tarafından desteklenen McDonald’s’ın Saint Barhelemy şubesindeki işçiler ve Marsilya Halk Birliği Derneği, restoranı ele geçirmeye karar verdiler. Dükkân sahipleri, yerel halk ve gıda yardım bankası restoranda istiflenmiş gıdaları tanzim etmeye başladılar. Bu restoran aynı zamanda gıda kolilerini hazırlıyor ve mahalli kolektiflere ulaştırıyor. Kolektifler ise mahalledeki apartmanlara bu gıda kolilerini teslim ediyorlar. Tüm süreç maske, eldiven ve diğer koruyucu ekipmanlara sahip gönüller tarafından sürdürülüyor. İşçilerin Birliği Partisi yönetim kurulu üyesi Kamel Guemari’nin bize şunları söyledi: “ Bu olağanüstü koşullarda, bizler mahallerimiz için harekete geçmeyeceksek, başka kim bu sorumluluğu alacak?”

McDonald’s yönetimi ise bu uygulamalara karşı çıkmak için yasal süreci başlattı. Saint Barthelemy restoran işçilerinin avukatı Ralph Blindauer’in Marseille gazetesine verdiği demeçte durumu özetliyor: “Bu süreci McDonald’s ile uzlaşmaya vararak yönetmeyi tercih ederdik fakat önerimizi doğrudan reddettiler. Bize aba altından sopa göstererek, bu hamlenin hukuki sonuçları olacağını belirttiler. Gördük ki yönetim insanlıktan zerre nasibini almamış ve McDonalds’ın açıklamalarını önemsemiyoruz.”

McDonald’s Fransa yönetimi bu kriz karşısında, insanlara engel çıkartmak dışında başka hiçbir şey yapmadı. Bu sayede, Saint Barhelemy şubesi işçileri Marsilya halkına destek olmak için kendileri dışında güvenebilecekleri başka kimsenin olmadığını anladılar.

McDonalds’ın ne kadar merhametsiz bir marka olduğu aslında biliniyor. Yaklaşık bir hafta önce uluslararası firma -işçilerinin sağlıklarını hiçe sayarak- restoranlarını yeniden açmak; arabaya ve eve servis hizmetini başlatmak istediğini duyurdu. İşçiler isterlerse, işe başlayacaklar. Fakat Paris’teki Hotel ve Restoran Sendikası üyesi Drame “işe dönmeyi reddeden işçilerin firma düşmanı olarak fişleneceğini ve yönetimin misillemesine karşı ciddi bir risk alacaklarını” belirtiyor. McDonalds’ın öne çıkan işçilerine karşı rövanşist bir tutum sergilediği biliniyor. Geçtiğimiz yıl, Marsactu gazetesi McDonalds’ın sendikacı Kamel Guemari’yi kovmak için yalancı şahitler tuttuğu ve toplamda 25.000 Euro ödediğine dair bir rapor ortaya koydu.

Sendika üyesi ve firmada işçi Drame, mutfakların çok ufak olduğunu ve işe dönüldüğü takdirde sosyal mesafe uygulamasının yapılamayacağını söylüyor. Ayrıca, koruyucu ekipmanların böylesine tali bir işte kullanılması yerine, öncelikli olarak sağlık çalışanlarına verilmesi gerektiğini düşünüyor. Şu dönemde, McDonalds’ın cebini doldurmak için hamburger satması hayati bir kamu hizmeti değil. Saint Barthelemy şubesi işçilerinin yaptığı üzere,  içinden geçmekte olduğumuz sağlık ve ekonomik krizine çözüm üretebilmek için restoranların ele geçirilip halkın desteklenmesi için kullanılması gerekiyor.

Fransız devletinin işçileri bir nevi katletmeye dönük fecaat kriz yönetimi, işçilerin sağlığını hiçe sayan firmaların işletmelerini yeniden açmak ve zorunluluk arz etmeyen sektörlerde üretim yapılmasında ısrarcı oldukları bu dönemde; Marsilya’daki McDonald’s işçileri ellerindeki tüm araçları seferber ederek, bu vahim krizi karşısında halka destek olmak için uğraşıyorlar. İşçiler, işverenlerin ceplerini doldurmak yerine; yeniden dağıtımın adilce örgütlenmesi ve mevcut krizin etkilerini bir nebze de olsa dindirmek için mücadele veriyorlar.

Kaynak: https://www.leftvoice.org/workers-in-france-take-over-mcdonalds-to-distribute-f